Öyle Çok Baktım Ki

Gövdenin hatları. Kırmızı dudaklar. Hazla dolu kollar bacaklar

Sanki Yunan yontularından alınmış saçlar,

her zaman güzel, taranmış olsalar da,

hafifçe düşüvermiş solgun alınlara.

Aşkın yüzleri, tam şiirimin

istediği gibi… gençliğimin gecelerinde,

gizlice buluştuğum gecelerinde.

Yarım Saat

Hiç benim olmadın, olacağın da

yok sanırım. Bir iki söz, bir yanaşma

Dün bardaki gibi – o kadar.

evet, acı bir şey bu. Ama biz sanata hizmet edenler

kimi zaman beyindeki gerilimle

Neredeyse tensel bir haz duyalabiliriz

Kuşkusuz kısa bir süre.

İşte dün barda böylece-

Güzel yardımıyla alkolün-

Cinsellikle dopdolu bir yarım saat geçirdim.

Sanırım anladın halimi

Ve biraz daha kaldın yanımda bilerek.

Gerekliydi bu. Çünkü bütün düşgücüne, alkolün

büyüsüne rağmen

Senin dudaklarını da göreliydim

Yanımda olsun istiyordum gövden.

Burada yazılanlar herkesin başına gelen o iyi şeylerden olmayacaktır.Mutlu sonların olmadığı, gecenin ardından kalan, geceye gündüze sığmayan, insancık hikayelerinden bir demet yasemen okuyacaksınız. Kafası karışık şeylerin içinden en net insan hallerini çıkaracak,okurken utanacaksınız ama utandıkça seveceksiniz.Yargısız ve korkusuz olmaya gayret edeceğim,olumsuz davranışlar teşkil edebilirim, ana avrat küfür edebilirim, bazen şiir yazarım hepimiz ahenkle şaşırırız olur biter.

 Yani yaşadıklarımı sömüreceğim zevkle, zira bana kalmalarında herhangi bir yarar görmedim.Beraber tanışacağız adamlarla ve  kadınlarla. Cinsiyet ayrımı yapmaksızın terbiyesiz şeyler yapacağız beraber,Dikkat! dedikodunun dik alasını okuyacaksınız.Önce küçük küçük itiraflarla ısınacağız, sonra biliyorum ki yardıracağız. 

                               Yaşanılan onca şeyin gücü adınaaaaa kadehimi kaldırıyorum!